, Ortadoğu’ya yerleşerek yeniden büyük devlet olduğunu dünyaya ilan eden Rusya, Akdeniz’e ulaşacak bir devlet hayaline kapılan Kürtler ve Ortadoğu’yu sürekli karışıklık içerisinde tutarak kontrol ettiğini düşünen ABD’ye olumlu etkileri olduğunu görüyoruz. Kaybedenlere baktığımızda ise en büyük kaybın Suriye halkı olduğu maalesef çok açık. Bunun dışında üç milyonun üzerinde mülteci barındırmak zorunda kalan ve sadece Suriye’de değil neredeyse tüm Ortadoğu’da hareket alanını yitiren Türkiye’yi ve bir de mülteci akınıyla neredeyse dağılma aşamasına gelen AB’yi de olumsuz etkilenenler arasında sayabiliriz.
, Azerbaycan, Karabağ, Türk Cumhuriyetleri vs. Suriye’de de Esed’in kalması, üslerin bulunması gibi anlaşmazlık alanları var. Ama bir yandan da her iki ülkenin hem diğer bölgelerde hem de Suriye’deki en büyük rakipleri ABD. Amerika Türkiye’nin tüm Suriye sınırını kapatacak şekilde Kürtlere bir devlet oluşturmaya çalışıyor. Böylece bölgede hem İsrail’in güvenliği hem de petrolün güvenliğini Kürtler üzerinden sağlamayı düşünüyor. Rusya’nın ise Amerika’ya rağmen Kürtleri kontrol altına alması ya da tek başına Suriye’yi kontrol etmesi mümkün değil. Bu durumda en iyi yol Türkiye ile kazan kazan ilkesi çerçevesinde anlaşmak. Üstelik Rusya İran üzerinde etki kurarak Türkiye ile uzlaşmasına dahi katkıda bulunabilir. İran Amerika’nın desteğiyle Ortadoğu’da nüfuzunu artırsa da Suriye’nin parçalanmasından sonra sıranın kendisine geleceğini biliyor.
, Kürtler, Araplar, Şiiler vs. Bu halkların ve devletlerin anlaşması durumunda bölge dışından gelen güçler uzun süre barınamayacaktır. Dolayısıyla Türkiye, Rusya ve İran’ın anlaşması durumunda ABD ve diğer güçler bölgede uzun vadede yaşayamazlar. (Yusuf Taş – Times of Turkey – 20 Eylül 2016)
Add comment